Bu ülkede yelpazeyi geniş tutabileceğimiz profillerle iletişime geçmek aslında büyük bir zenginlik.
Alışkanlıklarımız gereği her defasında prototipe yönlendirebilecek bir yönetim modeliyle kendi yetkinliklerimizi ve vizyonumuzu sınırlıyoruz.
Yeni gelen kuşaklar için muhakkak ki şu ana kadar uyguladığımız yönetim modelinden farklı bir yaklaşım gerekiyor. Çünkü yeni kuşaklar küresel değerler zincirimize bakıyorlar. Şu net ki; onlar tarafından seçilen olabilmek istiyorsak global anlamda değer yaratacak üretim yapmamız gerekiyor. Farklılığı yönetmeyi amaç edinmişsek tabii ki de değerler çerçevesinde olmalı, çünkü belirlilik en çok güven uyandıran ögedir. Ama şunu rahat söyleyebiliriz ki; yeni mezunlar bırakın kravat takmayı, kıyafetlerine karışılsın dahi istemiyorlar. Onları bu kısıtlamalardan dolayı kaybedecek bir prosedürünüz varsa kendi kurallarınızı esnetmeli, hatta onların beklentilerine uygun olarak güncellemelisiniz. Onları dinlemek kolaylıkla uygulanacak bir yaklaşım tarzı gibi gelebilir ama harekete geçmek asıl meseledir. Çünkü bir kişi önemsendiğini etkin şekilde dinlenildiğinden değil de fikirlerine karşılık gelecek uygulamalar görünce inanmaktadır.
Yönetimde stratejik rol oynayacak bir insan kaynakları yöneticisi olmak işi ciddi bir iştir. 10 sene önceki bilgilerle doktor olabilirsiniz, mühendis olabilirsiniz ama bir İnsan Kaynakları yöneticisi olamazsınız! Sürekli kendinizi güncellemelisiniz. Farklılık kurumsal dönüşüm ve değerler çerçevesinde çeşitlenen bir süreçtir. Bu nedenle farklılığı yönetmek önem arz eder. Farklı insanları işe aldığımızda onların farklılıklarını destekleyecek şekilde sistem dizayn etmelisiniz. Bu değişiklikler aslında sizi o güne uyarlayan değişikliklerdir. Bunlara ayak uyduramazsınız güncelden geri kalırsınız. Yani zaruri bir süreçtir.
Yeni dönemde yapay zekayla birlikte pek tabii ki işlerimiz kolaylaşacak ve rutine binecek işler için bir insan emeğine ihtiyaç duyulmayacak, ama yorum gerektiren her işte insan duyarlılığına ve zekasına ihtiyaç duyulacak. İşe alımlar artık daha çok yorum odaklı ve robotların yapamayacağı yetkinlikleri barındıran özellikleri seçmeye yönelecek. Aslında şu anda hor görülen ya da külfet olarak görülen farklılıklar var. Farklılığı doğru yönetmek istiyorsak, farklılığı külfet olarak görmektense artık potansiyel olarak görmeye geçmemiz gerekmektedir. Çeşitliliği yönetmek nasıl zaruri bir yetkinlik aslında, mesela dilimizde şöyle bir cümle var “N’aber değişik! Çalışanın kendisini ifade etmesine izin vermek lazım. Nedensiz beraberliklerimizi korumamız gerekiyor. Farklılığı eğitmek yerine kabul edip yönetebilmek gerekmektedir. Onun bağımsız özgün, yaratıcı tavrından ilham almalı ve beslenebilmeliyiz. Çünkü farklı olan bireylerin iç sesi şöyle der gibi; anlaşılmak benim için önemli, ben farklıyım ve ben farklı olma hakkımı korumak istiyorum.
Farklı olandan ilham almaya hazır mısınız?