Kurumsal sosyal sorumluluk, insan kaynakları yönetimi açısından, hem çalışanlara hem de topluma yönelik geniş sorumlulukların bir yerine getirilme şeklidir. Sosyal sorumluluk projeleri genel anlamda itibara etki ederken, diğer taraftan çalışanların motivasyonunu geliştirmede stratejik bir rol oynamaktadır.
İnsanla üretim yapan her firmada; her kuşağı daha iyi anlamak ve kaynaştırmak için iş değerlerini geliştirmeye yönelik aktiviteler yapılması önem verilmesi gereken bir noktadır. Her kuşağın içine doğduğu sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapıya göre davranış şekilleri gibi motivasyon süreçleri de değişkenlik gösterir. Mesela; X kuşağının iş değerlerinde; para, sosyal statü kazanma, başarıya yönelik ödüllendirme ve bireysel çalışma tercihi gibi konular ön plandayken, Y kuşağının iş değerlerinde bakış açısı ise yaratıcılığın desteklenmesi, olumlu ya da olumsuz geribildirim, mesleki ve kişisel gelişim, bulundukları kurumun sosyal sorumluluk projelerine katkıları ve kurumun toplumdaki imajının ön planda olduğu bir gerçektir.
Biz de y kuşağında doğan değerli profillerin yoğun olduğu bir grup olduğumuz için ortakta buluştuğumuz noktalardan biri de sosyal sorumluluk projeleridir.
Sosyal sorumluluğa kendini adamış bir insan kaynakları danışmanlık ekibi olarak her sene için planladığımız birden fazla sosyal sorumluluk projesi bulunmaktadır. Geçen sene kök hücre için kan bağışı yapmıştık. Bu sene de ellerimizde polar, battaniye, yastıklarla vb. dolu minik dostlarımızın kışı rahat geçirebilmeleri konusunda destek olmak için Yedikule Hayvan Barınağını ziyaret ettik.
“İnsan ruhunun bir parçası, hayvan sevgisini tadana kadar uyanmaz” Anatole France
Barınağa gitmeden önce iletişime geçtiğimiz yetkililer onlara, “çocuklarımız” diye hitap ettiğinde bu minik dostlarımızın güvenilir ellerde olduklarını daha gitmeden anlamıştık. Bu arada çocuklara hayvan sevgisinin küçükken aşılanması gereken bir duygu olduğu için ve bu durumun doktorlar tarafından da çocuğun ruh sağlığının gelişmesinde önemli katkılar sağlayacağını belirttiklerini bildiğimiz için ekibimizin minikleri de efsane enerjileriyle bizlere eşlik etmesini istedik, bu minikler aileden sevgi dolu ve evde yaşamı sevimli dostlarıyla paylaşanlardan…
Sizin de barınağa nasıl yardımda bulunabiliriz sorusu aklınıza takılırsa bilgi vermek isteriz ki şu sıralar; yastık, yorgan, battaniye, polar … gibi bu “çocukları” sıcak tutacak ve kışı geçirmelerini sağlayacak eşyalara ihtiyaçları var.
Yedikule Barınağı 3000’e yakın sevimli pati bulunuyor. Barınağa girdiğinizde hepsi sizi muhteşem saf, sıcak, karşılıksız sevgileriyle sarıp sarmalıyorlar. Burada çalışanların bize yol gösterirken “çocukları” severek yanlarından geçmesi de barınakta yaşayan dostlarımızın ne kadar sevgiyle beslendiklerinin bir referansı.
Onlara düzenli bağışlarınızla da katkıda bulunabilirsiniz ya da “koruyucu aile” olabilirsiniz. Biz oradayken 3 okulun da ziyaretine denk geldik. Gerçekten bağışçıların ve ziyaret edenlerin bu kadar farkındalığı yüksek bireyler olması takdire şayan. Hava muhalefetine rağmen, barınağa gelen bütün gençlerle gurur duyduk. Ayrıca bu dostları evlat edinebiliyorsunuz. Ama yönetim kadrosuna muhteşem bir güven vermeniz gerekiyor. Ama dikkat edilmesi gereken bir nokta var ki: çok ince elenip sık dokunulan bir süreç. Meral Olcay’a ve değerli sevgi dolu ekibine minik dostlarımıza sahip çıktıkları ve muhteşem davrandıkları için teşekkür ediyoruz. Bu arada çok rahatlıkla toplu taşımayla gidilebilir. En yakın toplu taşıma olarak Marmaray’ı tercih edebilirsiniz. Barınak, Kazlıçeşme durağından yürüyerek gidilebilecek mesafede yer almaktadır.