Yeni düzenle birlikte her zaman geçerli olan ihtiyaçlar da evrilmiş durumdadır. Bu sistemde başarılı kalmanın yolu ise değişen ihtiyaçları doğru anlamak, ardından buna uygun araçlarla üretime yeni bir boyut kazandırmaktır.
Dönüşen dünyada hayatta kalabilmenin sac ayakları: sürece adapte olabilme, her türlü zorluğun üstesinden gelebilme becerisi ve umuda sahip olabilme olarak temellendirilebilir.
Başarılı olup yeni düzende adından bahsettirecek sistemlerin genel özelliği; önündeki bürokratik engelleri kaldıran, işbirliğinin ve iletişim ağlarını destekleyip güçlü yöneten, değişime hızla adapte olup bu yeni fikirlere katkı sağlamakla kalmayıp ivme kazandıran, psikolojik sermayesi güçlü şirketler bu dönüşüm sürecinde ayakta kalabilenler olacaktır.
Psikolojik sermayeye yatırım yapmanın yolları ise: öz yeterlilik, umut, iyimserlik, yılmazlık yetkinliklerini arttırmadan geçmektedir. Peki nasıl?
Öz yeterliliğe Yatırım: Tümevarım yöntemiyle çalışana küçük işleri öğreterek, büyük ve karmaşık işlere yönlendirerek kişinin, usta ve yetkin olması perçinlenebilir. Başarmış kişilerin yolundan etkilenmeleri için onlara başarılı modeller sunulabilir. Bireyin önemsediği kişilerden yaptıklarını olumlu geri bildirim alarak pozitif geri bildirimle besleyerek, kişinin kendisinin farkında olması sağlanıp, objektif ve pozitif olarak yeterliliği sorgulanıp, iyileştirilip, geliştirilebilir.
İyimserliğe yatırım: Geçmişteki başarılara odaklanmak, şimdideki zamanın farkına varıp süreci olumlu analiz etmek, gelecek için hangi koşulların kendisi için ivme kazandıracak şartlar doğuracağına odaklanmak olarak tanımlanabilir.
Şirketlerde gerçekler paralel seyreden hedef bazlı çalışma sistemi performans değerlendirme sonuçlarının kişiye dönük katkılar sağlayacağı bir sisteme oturtulması, bireylere değer verildiğini göstererek kararlara etki etme oranları arttırılabilir.
Umudu besleyen faktörler: Büyük hedefe ulaşabilecek gerçekçi kısa yollar çizilerek hedefe planlı bir mantık dizini içinde ulaşılabilir. Bu süreçte her bir seçilmiş yoldaki başarısızlık kazanım olarak değerlendirilmelidir. Kısaca hedefe ulaşmak için gerekli yetkinlikler belirlenip ve bilinçli bir yol çizilebilir.
Yılmazlığı besleyen faktörler: Herhangi bir olumsuz şartta bireyin eski azmine tekrar ulaşması anlamına gelir. Bu da çalıştığı şirkete güvenip hedefine tekrar kitlenip bu hedef için çalışma gücünü tekrar kendisinde bulması anlamına gelir. Bu süreçte bilinmelidir ki: şirketlere liderlerde güven aşılayıcı bir tavır; yılmazlığı besler ve pekiştirir.
Artık insan odaklı çalışma koşulları yapılandırma gerekmektedir. Çalışanları güçlü ve yetersiz tavır ve davranışlarını iyi okumalı bunların iş çıktılarına yansımalarını analiz ederek daha fazla veri için neler yapılabileceği belirlenmelidir. Bir uyarı olarak algılanabilir ki: artık sadece sistemde ayakta kalmakla süreçleri takip etmekle yetinmeyip, katkı sağlamak gerekmektedir.